1950-1951 Dönemi
Mayıs 25, 2025Osmanlı İmparatorluğu’nun 14. yüzyıldaki Balkan fetihleri, sadece siyasi sınırların genişlemesiyle sınırlı kalmamış, Anadolu’daki Türk nüfusun kitlesel olarak Rumeli’ye geçişini de beraberinde getirmiştir. Bu süreçte Türk nüfus, Balkanlar’da yeni yerleşim birimleri kurarak bölgenin demografik yapısını önemli ölçüde değiştirmiştir. Ancak 19. yüzyılda bu kez ters yönde bir göç hareketi başlamış ve Balkanlar’daki Türk nüfusun Anadolu’ya geri dönüş süreci hız kazanmıştır.
Bu göçlerin ilki ve en kapsamlı olanı, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (Doksanüç Harbi) sırasında yaşanmıştır. 1878 yılında Berlin Antlaşması’yla Osmanlı Devleti’ne bağlı Tuna Vilayeti sınırları içerisinde kurulan Bulgaristan Prensliği’nde, 1876 yılı itibarıyla yaklaşık 1.120.000 Türk ve 1.130.000 Bulgar yaşamaktaydı. Slav milliyetçiliğini savunan Rus panislavist çevreler, bu bölgede Slav egemenliğini tesis edebilmek amacıyla Türk nüfusun bölgeden uzaklaştırılmasını hedeflemişlerdir. Bu amaç, savaş sırasında ve sonrasında silahlı Bulgar çetelerinin saldırılarıyla hayata geçirilmiş, Türkler sistematik şekilde göçe zorlanmıştır.
1879-1880 yılları arasında yalnızca Varna Limanı’ndan yaklaşık 18.033 kişi Anadolu’ya geçmiştir. 1878-1912 döneminde ise Bulgaristan’dan göç eden Türklerin toplam sayısının yaklaşık 350.000 olduğu tahmin edilmektedir. Görece sakin geçen 1893-1902 yılları arasında dahi Bulgaristan’dan Türkiye’ye 70.606 kişinin göç ettiği kaydedilmiştir. Bu durum, siyasi ilişkilerin görece istikrarlı olduğu dönemlerde bile göçün süreklilik gösterdiğini ortaya koymaktadır.
İkinci büyük göç dalgası, 1912 yılında başlayan Balkan Savaşları’nın ardından gerçekleşmiştir. Yaklaşık 200.000 Türk, yaşadığı yerleri terk ederek Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu dönemde yalnızca 115.883 kişi Türkiye’ye yerleşmek için Hicret ve Muhacirûn Müdiriyet-i Umumiyesi’ne resmi başvuruda bulunmuştur.
1914-1934 yılları arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye yıllık ortalama 10.000 kişi göç etmiştir. 1934 yılında Bulgaristan’da gerçekleşen askeri darbenin ardından göç hızı artmış, yıllık ortalama göçmen sayısı 20.000’e ulaşmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, ilk on yıl içinde gelen toplam göçmen sayısı 101.537 olarak kaydedilmiştir. 1934-1939 döneminde ise Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden kişi sayısı toplamda 198.688’dir.
İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki yıllarda göç ciddi biçimde yavaşlamıştır. 1940-1949 yılları arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye yalnızca 21.353 kişi göç edebilmiştir. Bu on yıllık dönem, 1878’den itibaren başlayan göç sürecinde en düşük göç rakamlarının gözlendiği dönemdir. Göçteki bu düşüş, Bulgaristan’ın yurt dışına çıkışları ciddi ölçüde kısıtlamasıyla doğrudan ilişkilidir. Ayrıca savaş sonrası dönemde Bulgar hükümetinin artan iş gücü ihtiyacı, Türk nüfusun ülkede tutulmasına yönelik politikaları beraberinde getirmiştir.
Bu bağlamda, 1877-1949 yılları arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye gerçekleşen göçler, yalnızca demografik bir hareketlilik değil; aynı zamanda siyasi, kültürel ve toplumsal sonuçlar doğuran uzun soluklu bir süreçtir.
